Er Ryan, Kuzey Kıbrıs ve Cagrisim Oyunu

Er Ryan'i kurtarmak filmini hatirlayan var mi demeyecegim, unutabilen var mi demek daha dogru belki de. Oldum olasi savas filmlerini hazim zorlugu yasarim, mumkunse seyretmem. Kendimi bu kadarcik da olsa kendimden korumaya hakkim var saniyorum. Er Ryan caresizce teslim oldugum bir film. Baslayip da birakamadigim. Bunda Tom Hanks'in detayli oyunculugunun da etkisi var. Film ikinci dunya savasi sirasinda geciyor. Filmden bir sahneyi hatirlatacagim simdi size: Mekan yikintilar icerisinde savas nedeniyle terkedilmis eski bir kasaba meydani. Yuzbasi Miller'in takimi dusmanin gececegi bu yerde pusu kuruyor. Topu topu 8 kisi falanlar ve dusman cok kalabalik. Bizimkiler ellerindeki cephaneyle ve kurduklari duzenekle dusmanla bayagi catismaya basliyorlar. Catisma ciddi kanli, buralarda gozumuzu kapatiyoruz yani. Harap vaziyetteki evlerden birinde bizimkilerin en iyi nisancisi gizlenmis, makineli tufek elinde canla basla ates ediyor hedeflerine. Derken dusman askerlerinden biri -ki o biri daha once esir alinmis ve vicdan tartismalari esliginde serbest birakilmisti- bizim nisancinin arkasindan yaklasip canina okuma tesebbusunde bulunuyor. Bunun uzerine teketek bir dovus sahnesi basliyor. Icinizden elbette ki bizim nisancinin galip gelmesini -yani digerinin olmesini- diliyorken, filmin en can alici (sokucu, kalp agrisi) sahnesi: dusman askerinin elindeki bicagi, rakibinin gozunun icine baka baka, bir eliyle agzini kapatirken ve "ssst sakin... sakin... acimayacak... ssssst" derken yavas yavas kalbine saplamasini seyrediyoruz. Savasin ve savasmanin dogasi. Yenilmek ve olmek ve seni avutan dusmaninken. bu sahneyi hatirlayinca bile yere yatip yumruklarimi ve ayaklarimi yere vura vura aglamak geliyor icimden. Ner'den cikti bunca laf salatasi derseniz:

Bir haber okudum ve midem yanmaya basladi, sonra da cagrisim oyunu yakami birakmadi.
http://www.ntvmsnbc.com/news/377680.asp