20060214

herkes yazarsa ben de yazarim

bugunlerde hangi koseyazisini okusak, hangi habere baksak kurtlar vadisi. bir gundem yaratici cikiyor 40 yaratamayici attigi tasi kuyudan cikaramiyor. Diziyi kim kimdir bilgisi edinecek kadar izlemis, dizi "konsept danismani" Soner Yalcin'in iki kitabini okumus ve ustune de filmin fragmanina ustuste tesaduf etmis oldugumdan filmi izlemeye takatim yok dogrusu ki bu durumda yorumumu izlemeden yapma curetini gostererek beni taniyan arkadaslarimi sasirtmiyorum.
Bir zamanlar Japonya basbakani bir aciklama yapmisti; dunyada icat edilen her nesnenin, 45 dakika icinde taklidini yapıp uretebilecek teknolojinin destekledigi bir ekonomiye sahip olduklarini gururla iddia ederek. Simdi o basbakanin gururunun ne denli hakli oldugunu soyleyebiliyoruz milletce, cunku artik biz de Hollywoodvari yapimlar ortaya koyabiliyoruz sukurler olsun. Kamera acilarindan tutun senaryoda karsilikli diyaloglara kadar (simdi kapa ceneni!) amerikancadan ceviri yapip turkce konusan "rambo"larimiz var. Bu kadar reklamdan sonra duymayan biri -kaldiysa- filme amerikan filmi diye gidip farketmeden cikabilir. Afisi bile "hollywoodunafisleriniyapanunluturk" emrah yucel yapmis. Hem kahramanlar olmekten de korkmuyorlar. Birgun kazara kendimize ozgu bir film yapacagiz ve milletce gurur duyacagiz diye cok korkuyorum son gunlerde dogrusu.(aklima Nuri Bilge Ceylan- Uzak geliyor, susuyorum)
Film elestirileri konusunda sasirtici buldugum bir konu da, Amerikan gazetelerinde filmle ilgili cikan yazilarda Amerikali basrol oyuncusuna yonelik "hemserim niye Amerikan karsiti bir rolde oynayip serefimizi iki paralik ediyorsun" seklinde firca atilmiyor olmasi. Karsiti bir durumda -mesela- Necati Sasmaz kalsaydi -kalmazdi ya- vay haline diye dusunmekten alamiyorum kendimi.

No comments: